Illinois Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nün yöneticisi olan Dr. Stephen Porges kraniyal sinir tepkilerini inceleyen DR. psikolog ve sinirbilimcidir. Klinik Psikolog Aylin Aydemir, Dr. Porges’in çalışmalarını yakından takip etmiş ve kendi psikoterapi yaklaşımında da polivagal teoriyi temel almıştır.
Dr.Porges, yavaş nefes alıp veren kişilerin kalp hızında bir yavaşlama olduğunu ve bu kalp ritmi düzenlerinin kişiden kişiye farklılık gösterebileceğini göstermektedir. Kendi EMDR çalışmalarında Psikolog Aylin Aydemir de Dr. Porges ile paralel bir şekilde yavaş kalp ritmine dahil danışanların davranış dengeleme, dikkati odaklayabilme, iletişime daha açık bir tutum sergilediklerini görmüştür. Psikolog Aydemir’in tüm bu gözlemleri danışanın bu tarzdaki fizyolojik hisleri sebebiyle günlük yaşantısında çok daha rahat ve kolay bir şekilde sorunlara yaklaşabildiğini göstermektedir.
EMDR Vital terapisinin polivagal teoriyi temel aldığını düşünürsek biraz bu teorinin ne olduğunu anlamamız gerekir; Polivagal Teori, “polus” birden çok ve “vagal” gezgin vagus sinirini anlamı ile aslında birden çok vagal sinirin kişilerinin sosyal hayatlarını düzenlemede, sosyal bağlantılarında ve güvenlik duygularını gelişmesinde hem dışarıdan gelen uyaranları anlama hem de kendi vereceği tepkileri belirlemede çok etkili olduğunu göstermiştir. Psikoloji alanına büyük katkı sağlayan bu teori kalbi regüle eden nöral yapılarda filogenetik değişikliklere vurgu yapmaktadır. Özetle evrimsel, nörobilimsel ve psikolojik bir teoridir.
Peki nedir bu herşeyi yönetem Otonom Sinir Sistemi ?
Aslında sinir sistemimizin en nihai görevi bizi yaşatmak ve güvende tutmaktır. Tüm gün boyunca aynın bir güvenlik dedektörü gibi dışarıdan ya da içeriden can güvenliğimize yönelik olabilecek tüm verileri değerlendirir. Olası tehlike halinde ne cevap vereceğine milisaniyeler içinde henüz hiçbirblinçli farkındalığımız yokken dahi güvenlik sistemini devreye sokan mucize bir sistemdir.
Bedenin zihinle ya da beyinle bağlantısını kuran iki sinir sistemi vardır, parasempatik ve sempatik sinir sistemi. Sempatik sistem tehlikeli durumları ayırt etmemiz için çalışırken parasempatik sistem ise vücudun dengeli uyumsal bir şekilde çalışmasına yardımcı olur.
Polivagal teori açısından vagus gezici yada bilgi taşıyan sinirinin organlarımızdan beynimize doğru çeşitli iletiler taşıyan “getirici” yolak bağlantılara olduğundan bu kanal bize hem fizyolojik hemde davranışsal olarak belirleyici değerlendirici bir durumda olduğunu savunur. Polivagal terorinin katkısı sempatik ve parasempatik sisteme ek olarak üçüncü bir yönetici sistemi eklemesidir. İnsanlarda en gelişmiş şekilde olan vagus sinirinin davranışlarımızın, hislerimizin ve farklı durumlarda çeşitlilik gösteren yeni cevaplar üretebilmemizin destekçisi olduğudur. Örnek olarak sinir sistemimiz bir tehtid algıladığında bedenimizi harekete geçmek için kalbi hızlandır, soluk alışverişlerişlerimiz sıklaşır beden sıcaklığımız değişir. İşte tüm bu otomatik tepkiler EMDRVital terapisi ile seasn sırasında gözlenebildiği için danışanlara özel sinir sistemini regüle etme çalışmaları bu farkındalıkla sağlanabilir
Hepimizin tehlike algısı farklıdır. Ancak şu an tehlike sinyalleri konusunda iki farklı sürecin devrede olduğu biliniyor. Sinir sistemimiz tehlikeyi “tespit etme işini” yapar. Ancak tehlikeyi algılamak; bilişsel süreçleri de kapsar. Yani algı tespit edilen tehlikeleri etiketleme işini yapar. Yani burada hayat tecrübelerimiz, değerlerimiz, inançlarımız devreye giriyor.
Sinir sistemimizin hayatta kalabilmesi için sosyal etkileşim çok temel bir ihtiyaçtır. Sosyal etkileşimler sinir sistemimizi sakinleştirir. Ancak pandemi gibi hem travmatik hem de sosyal ve fiziksel mesafe yaşadığımız durumlarda vücudumuzun tehdit algısı artar.
Büyük stresler bittiğinde sinir sistemi kendini yeniden regüle etse de artık kendisine dahil ettiği stres koşullarına göre ayarlanmıştır.
Polivagal teori, sinir sistemine tehdit algısı girdiğinde “patojenin” stres veren durumun artık yaşanmasa bile sinir sisteminin bunu bilmediğini söylemektedir. Travmalar bitse de sinir sistemi bunu bilmiyor yani sürekli algılanan kronik bir tehdit algısı oluşuyor. Bu nedenle hem güçlü sosyal etkilişim içeren psikoterapi çok önemliyken EMDRVitale de bu kronik stresi oluşturan travmanın çözümlenmesinde oldukça etkili ve anlamlı.
Polivagal teorinin daha geniş kitlelere yayılması daha iyi anlaşılması travma ve travma sonrası stres bozukluğu gibi sosyal yaşamı zorlaştıran klinik rahatsızlıkların anlaşılması ve sağaltılması bakımından önemlidir
Danışanların kendilerini yaşadıkları travmalardan sorumlu tutuyor olmaları suçluluk duygularının aslında bedenin bu travmaya uyum sağlamasının en iyi şekli olduğunu anlamak bile sinir sistemini rahatlatan bir kavram olarak görülmektedir.
Instagram: